Sağlık-Sen Antalya Şubesi 35. Teşkilat Toplantısı Antalya Öğretmenevi’nde gerçekleşirdi. Toplantıya Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Dural, Sağlık-Sen Antalya Şube Başkanı Sinan Kuluöztürk, Sağlık-Sen Muğla Şube Başkanı Özcan Çiçek ile çok sayıda sendika üyesi katıldı. Toplantının ana gündem maddesi 5’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri oldu.
Sağlık-Sen Antalya Şube Başkanı Sinan Kuluöztürk, “Sendikalar Kanunu ile elimize kelepçe vuruyorlar” dedi.
Konuşmasına 5’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri üzerinde durarak başlayan Sağlık-Sen Antalya Şube Başkanı Sinan Kuluöztürk, Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Hakem Kurulu’nu eleştirdi. Sağlık-Sen öncesi sektörün sendikacılık anlamında yeterli temsili görmediğini aktaran Başkan Kuluöztürk, “Dün ne yaşadık, bugün neleri yaşıyoruz. 2009’a kadar yetkili olan sendikaların 2+2’ye imza attıkları dönemleri çok iyi hatırlıyoruz. Sağlık-Sen olarak göreve geldiğimiz günden bu yana çalışanların beklentilerini yükselttik. Kimsenin dahi hayal edemediği hakları dillendirdik” dedi.
Sağlık alanında yaptıkları atılımların çalışanların beklentilerini arttırdığını söyleyen Kuluöztürk, “Bunların yanında onlarca kazanım kazandık ve çalışanların beklentilerini arttırdık. Bunun sonucunda hükümet tarafından verilen teklif kimsenin gözüne gözükmedi. Kamu Hakem Kurulu da noter görevi gördü. Bu nedenle onların varlığını tanımıyoruz. 4688 Sayılı Sendikalar Kanunu ile elimize kelepçe vuruyorlar. Grev hakkımız bulunmuyor. Sendikalar Kanunu beklentilerimize cevap vermiyor. Bizler ilgili bakanlıklar önünde grev hakkımızı kullanmak istiyoruz; ama kanun el vermiyor” diye konuştu. Toplantı, konuşmaların ardından geçilen soru-cevap bölümüyle sona erdi.
“Baskılara boyun eğmedik”
Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Dural, “Göreve geldiğimiz günden itibaren çalışanlarımızın sorunlarını dile getirmeye başladık ve ardından da toplu sözleşme sürecine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Tüm illerimizden gelen talepleri bir havuzda topladık. Her şeyin iyisini bilemesek de her şeyin iyisini bilenlerle çalışmalıyız diyerek toplu sözleşmeye yönelik bir komisyon oluşturduk. Komisyonda, taleplerimizin karşılanmayacağını anladık. Biz komisyona giderken havuzumuzda topladığımız talepleri bir süzgeçten geçirerek bu süreci en faydalı şekilde yürütmeye karar verdik” ifadelerini kullandı.
Toplu sözleşme sürecinin kendileri açısından çok kısıtlı olduğuna dikkat çeken Dural, “1 aylık süre başlamadan kimse bir işlem yapmadı. Masaya oturduğumuzdaysa hükümet kanadında hiç hazırlık yapılmadığını gördük ve ciddi bir teklif gelmedi. Görüşmeler sırasında çok baskı altında kaldık; ama bizler çalışanlarımız için bu baskılara boyun eğmedik. Önceki dönem bizi Hakem Heyeti’ne gitmemekle suçlayanlar Kurul’un aldığı kararlar karşısında şimdi susuyor. Hakem Heyeti’ne gitmeden önce bu sonucu hayal etmemiştik. İlk defa diğer sendikalar toplu sözleşme sürecinde bir dik duruş gördüler. Süreç boyunca çok yoğun çalıştık; ama beklentilerimiz karşılık bulmadı” diye konuştu. Dural, sağlık çalışanlarının haklarını korumak ve yeni kazanımlara imza atmak için gösterdikleri mücadelenin bitmeyeceğini belirterek sözlerine son verdi.